well 1 Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • well 1
    i. 1. kuyu: artesian well artezyen kuyusu, artezyen. oil well petrol kuyusu. 2. kaynak, pınar, memba. 3. merdiven boşluğu/evi/yuvası; asansör boşluğu/kuyusu/yuvası. f. 1. (out) (sıvı) (bir yerden) fışkırmak, kaynamak. 2. up in/within (gözyaşı/bir duygu) ile dolmak: Tears welled up in her eyes. Gözleri doldu. Anger suddenly welled up within him. Birden öfkesi kabardı.